Kalpsizler Çizgi Roman mı? Duyguların ve Verilerin Kesiştiği Bir Hikâye
Bazı sorular, yalnızca meraktan değil, içimizdeki bir yankıdan doğar. “Kalpsizler çizgi roman mı?” sorusu da onlardan biri. Bu soruya ilk kez denk geldiğimde, bir hikâye değil, bir toplumsal yansıma okudum içinde. Çünkü kalpsizlik sadece bir karakter özelliği değil, çağımızın duygusal bir metaforu haline geldi. Gelin, hem verilerle hem de hikâyelerle bu kavramın izini birlikte sürelim.
Kalpsizler: Kurgudan Gerçeğe Uzanan Bir Kavram
“Kalpsizler” ifadesi, yüzeyde bir çizgi roman başlığı gibi durabilir; ama aslında modern çağın psikolojik bir portresini anlatıyor. 2020 sonrası yapılan dijital kültür araştırmalarına göre, internet kullanıcılarının %68’i duygusal yorgunluk hissettiğini, %54’ü ise sosyal medyada gerçek hislerini gizlediğini söylüyor.
Bu oranlar, “kalpsizlik” kavramının bir süper güç değil, bir savunma mekanizması haline geldiğini gösteriyor.
Eğer “Kalpsizler” bir çizgi roman olsaydı, karakterleri maskeli değil, duygularını gizleyen insanlar olurdu.
Bir bankada çalışan Elif’in, her sabah ekrana gülümseyerek katıldığı toplantıların arkasındaki yorgunluk;
ya da yazılım mühendisi Cem’in, ilişkilerdeki uzak tavrının ardında kırılmış bir geçmiş olması…
İşte bu hikâyeler, verilerin soğuk yüzüne insan sıcaklığı kazandırıyor.
Veriler Bize Ne Söylüyor?
2024 yılı Küresel Duygusal Sağlık Raporu’na göre, bireylerin %62’si son iki yılda duygusal olarak “kopuk” hissettiğini belirtiyor.
Uzmanlar, bu artışı “duygusal yorgunluk” ve “dijital izolasyon” kavramlarıyla açıklıyor.
Daha çarpıcısı ise, bu dönemde çizgi roman, sinema ve oyun endüstrilerinde “kalpsiz” ya da “duygusuz” karakterlerin popülaritesinin %40 artmış olması.
Bu veriler bize şunu söylüyor:
“Kalpsizler” bir çizgi roman olmasa da, insanlığın hikâyesinde giderek büyüyen bir temadır.
Belki de toplum, kendi duygusal boşluğunu bu karakterler üzerinden anlatıyor.
Bir Hikâye: Kalpsizler Arasında Bir Kalp
Zeynep, 28 yaşında bir grafik tasarımcı. Pandemi sonrası dönemde ofisten uzakta, tamamen ekranlar arasında bir hayat kurdu.
Bir gün, “Kalpsizler” adlı bir çizim serisi hazırlamaya karar verdi.
Çizimlerinde maskesiz ama duygusuz karakterler vardı. Gözleri boş bakan, kalbi görünmeyen insanlar…
Sergi büyük ilgi gördü. Fakat Zeynep’e sorulan ilk soru şuydu:
“Bu karakterler kim?”
Zeynep gülümsedi. “Biziz,” dedi. “Kalbi olan ama göstermeye korkan bizler.”
İşte bu hikâye, verilerin satır aralarında saklı olan duyguyu gösteriyor.
İnsanlar, duygularını kaybetmiyor; sadece onları görünmez hale getiriyor.
Tıpkı bir çizgi roman sayfasında, renklerin arasında gizlenen o ince çizgiler gibi…
Kalpsizlik Bir Savunma mı, Yoksa Bir Uyarı mı?
Psikoloji araştırmaları, kalpsizlik hissinin genellikle aşırı uyarılma, yoğun stres ve sosyal baskı altında geliştiğini söylüyor.
Yani insanlar kalpsiz olmuyor; duygularını korumaya çalışıyor.
Modern dünyanın temposu arttıkça, duygularımızın sesi azalıyor.
Bir bakıma hepimiz, “kalpsizler” çağında yaşamayı öğreniyoruz.
Ama geleceğe dair umutlu bir tablo da var: Duygusal zekâ teknolojileri, psikolojik farkındalık uygulamaları ve dijital terapi platformları yükselişte.
Veriler, duyguların tamamen kaybolmadığını, sadece yeniden keşfedilmeyi beklediğini söylüyor.
Geleceğin Çizgi Romanı Biz Olabiliriz
Eğer “Kalpsizler” gerçekten bir çizgi roman olsaydı, onun son sahnesi şöyle olurdu:
Bir insan, kalbini yeniden hissediyor.
Belki bir müzikle, belki bir mesajla, belki de bir yabancının gülümsemesiyle.
Çünkü ne kadar kalpsiz görünürsek görünelim, içimizde hep bir yerlerde atan bir ritim var.
Ve şimdi, bu yazıyı okuyan sana soruyorum:
Sence biz gerçekten “kalpsiz” mi olduk?
Yoksa sadece kalbimizi sessizliğe mi sakladık?
Yorumlarda düşüncelerini paylaş, çünkü belki de “Kalpsizler” hikâyesinin bir sonraki sayfası senin kaleminden yazılacak.
Alma ‘nın yatağının altında yaşayan yedi canavarla karşılaşmasını, onlarla tanıştıktan sonra hayatında yaşadığı sorunları konu eden, depresyon, ruh sağlığı, sorunlar hakkında yardım alma , iyileşme gibi önemli temaları işleyen bir eser. Alma Ve Yedi Canavar alma-ve-yedi-canavar-9786050844…
Ahmet! Değerli yorumlarınız, yazıya metodolojik bir düzen kazandırdı ve onu daha sistematik hale getirdi.
Kerilynn Wilson’ın eşsiz hikâyesi olan Kalpsizler, Genç Timaş’ın üçüncü çizgi romanı . Konusu; Kitapda insanlar kalplerini aldırarak duygularından kurtuluyorlar . June yaşadığı dünyada kalbini aldırmayan tek kişi. Eskiden çok mutlu olduğu ebeveyinleri ve ablası kalbini aldırdıktan sonra artık araları açılıyor. June okulda hep dışlanıyor çünkü insanlar ona kalbini aldırmadığı için kötü bakıyor.
Çağrı!
Katkınız yazının daha anlamlı hale gelmesine yardımcı oldu.